Sevgiliyi İdealize Etmek


Sevgiliyi İdealize Etmek

Aşık olduğumuz zaman genellikle sevgilimizi idealize ederiz. Onda mevcut olan veya olmayan harika özellikler görür, başkaları için açıkça ortada olan kusurlaraysa kör gözlerle bakarız. Freud, aşıkken idealize etme eğilimini, benlikten sevgiliye “libidinal narsisizm” akışının kanıtı olarak tanımlamıştır. Burada sevgili “ego ideali”nin yerine geçer. Bireyin edinmeyi umduğu ve üstün bulduğu değerler - özellikler sevgiliye yansıtılır ve sevgilide mevcutmuş gibi algılanır.

Freud iki aşk biçimi belirlemiştir: “Narsist aşk” yani kendine benzeyene duyulan aşk ve “anaklitik aşk” yani ebeveyne benzeyene duyulan aşk. Narsisist aşkta kişi kendine benzeyen, olmak istediği veya bir zamanlar olduğu ya da kendinin bir parçası olan narsisist bir aşk nesnesine aşık olur. Anaklitik aşk nesnesi, çocuğa bakım veren ebeveyne benzer. Freud, anaklitik aşkın olgun bir yetişkin aşkının göstergesi olduğunu; kendine benzeyen birine, yani narsisist bir nesneye aşık olmanınsa üstesinden gelinmesi gereken bir durum olduğunu söylüyordu. Narsisist aşktan anaklitik aşka geçildiğinde, kişi kendi ego idealinin yansımasını sevgilide görmek yerine diğerini olduğu gibi sever.

Sevgiliyi idealize etmek konusunu işlerken Michelangelo fenomeninden bahsetmemek olmaz. Bu fenomen, her iki eşin de birbirini kendi ego idealine yaklaştıracak şekilde yonttuğu karşılıklı bir örüntüdür. Bu konuda yapılan dört farklı araştırmadan elde edilen sonuca göre, eşlerin birbirlerini ideallerine yaklaştırdıklarını hissetmelerinin, ilişkideki doyum ve canlılık duygularıyla doğrusal olarak bağlantılı olduğu anlaşılmıştır.
  
Eğer aşık olduğunuzda karşınızdaki kişi gözünüze mükemmel geliyorsa ve bir süre sonra tüm büyü bozulup aslında karşınızdaki kişinin o kadar da mükemmel olmadığı gerçeğiyle karşılaşıyorsanız başınızdan ufak bir “narsisist aşk” geçmiş olabilir. Bu durum için karşınızdaki kişiyi suçlamamalısınız çünkü onun da bu kadar mükemmel göründüğü konusunda bir fikri yoktu. Sadece beklentilerinizi henüz tanımadığınız bir kişiye yansıttınız ve onu olmadığı biri gibi görmeyi tercih ettiniz. 

Henüz yeni tanıştığınız flörtünüzü de size sanki hayatınız boyunca tanıyormuşsunuz gibi bir his veriyorsa burada da dikkat etmeniz gereken küçük bir nokta var. Muhtemelen kendi ego idealinizi karşınızdaki kişiye yansıttığınız için onu hep tanıyormuşçasına bir yakınlık hissediyorsunuz. Aslında sadece kendi beklentilerinizi yansıtıyorsunuz. Burada yapmanız gereken ise beklentilerinizi geri planda tutup karşınızdaki kişiyi olduğu gibi tanımaya çalışmak ve onu olduğu gibi kabul etmek.

Sonuç olarak aşkın gözü kör değil, biz bir süre kendimiz çalıp kendimiz oynamayı seviyoruz. 







Yorumlar